
Elazığ efsaneleri geçmişten günümüze kadar uzanan süreçte anlatıla gelen efsanelerden oluşmaktadır. Elazığ, tarihi bir şehir olduğundan bu kente özel farklı efsanelerin karşımıza çıkıyor olması da gayet olağandır. Tam da bu noktada Elazığ efsaneleri günümüz itibariyle popüler olan anlatımlar arasında yer almaktadır.
Elazığ kenti gerek mimari yapısı gerekse doğal güzellikleri ile Türkiye’nin en önemli şehirlerden bir tanesidir. Bu nedenle özellikle yaz aylarında kent, birçok kişiye ev sahipliği yapmaktadır. Bu da Elazığ’da turizmin etkili bir düzeyde gelişim göstermesini mümkün kılmaktadır.
Sadece Türkiye’den değil yurtdışından da birçok kişi bu kenti ziyarete gelmektedir. Ziyaretçilerin büyük bir kısmı bu şehirde efsaneleşmiş olayları merak ettiğinden gelmektedir. En bilinen ve en çok hayrete düşüren Elâzığ efsaneleri taş olan kadın efsanesi ve sütlü taşlar efsaneleridir. Elazığ’daki efsaneler gündeme geldiği zaman Elazığ’a özel farklı efsanelerden rahatlıkla söz edebiliriz. Taş olan kadın efsanesi bölgenin en çok söz edilen efsaneleri arasında yer almaktadır.
Elazığ Taş Olan Kadın Efsanesi
Keban bölgesinin güney kısmında önceden büyük bir nehir bulunmaktaymış. Köylü kadın diğer köye gitmek için bu nehirden geçmek istemiş. Kadının yanında bir hayvanı ve kız çocuğu bulunurken nehri geçmek için dua etmiş. Kadının duası ise nehri geçmesine karşılık hayvanını kurban vermektir.
Bir zaman sonra nehrin suları azalmış ve kadın karşıya geçebilmiş. Karşıya geçtiği an verdiği söz aklına gelmiş. Ancak verdiği sözü yerine getirmemiş. Bunun sonucunda da kadın ve çocuğu oracıkta taş haline gelmiştir. Günümüzde halen Keban bölgesinde yaklaşık 2 metre uzunluğunda kadın ve çocuğunun silueti bulunmaktadır.
Elazığ Sütlü Taşlar Efsanesi
Eski günlerde Güllüce köyü yakınlarında oldukça yoksuz bir aile yaşarmış. Ancak evin kadını bir gün eve süt getirmiş. Bu durum birkaç gün devam edince kocası sütlerin nerden geldiği merak edip eşine sormuş. Ancak net bir cevap alamamış. Sonrasında adam eşini takip etmiş ve eşinin bir keçi sürüsüne çobanlık ettiğini ve sütlerini sağdığı görmüş.
Olayın ardından eşinin yanına giderek bu hayvanların nerden geldiğini öğrenmek istemiş. Ancak kadın şaşkınlıktan elindeki süt kovası düşürmüş. Sonrasında ise adam o günden sonra karısından bir daha haber alamamış.
Dökülen süt ise orada bulunan taşları beyaz bulamış. Günümüzde Güllüce köyünde halen beyaz taşların bulunduğu yerler bulunmaktadır. Elazığ sütlü taşlar efsanesi, günümüzde dahi ilgi çekmeyi başaran bir efsane olarak karşımıza çıkmaktadır. Esasında bu durum, Elazığ’daki anlatılan pek çok efsaneler için de geçerliliğini korumaktadır.